Biz faniler politikayla uğraşaduralım; bir yanda doğanın gündemi bambaşka...
Olağandışı hava olayları, hortumlar, fırtınalar; mevsim normallerinin üzerinde yağışlar, dolu, sel ve su baskınları; toprağın bereketinin akıp gitmesi ve önümüzdeki günlerde kuraklık tehdidi...
Bir çırpıda yazıverildiği kadar kolay değil yaşandığında durum. Temiz su kaynaklarına ulaşım sıkıntısı, kıtlık ve İran ile Afganistan arasında başlayan su krizi dünya gündeminde...
Suudi Arabistan'da sele kapılıp boğulan develer gördük. Türkiye'de pek çok ilde sel ve su baskınları yaşanıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden İzmir dahil 30 il için Sarı kodlu uyarı veriliyor.
Küresel iklim değişikliği gerçeğini ne kadar ciddiye alıyoruz? Gezegenimizin ısınması ve hareketinin yavaşlamasını bir hastalık olarak değerlendirirsek, enfeksiyon sebebiyle ateşimizin çıkması gibi.
Hani kısa ömürlerimizde her şey çok hayati önemde gibi görünüyor ya gözümüze, gezegen sinyal veriyor, hastayım diyor görmüyoruz.
Bu afetler neden oluyor düşünelim. Bugün dünya çevre gününde, biz üzerimize düşen, elimizden gelen ne yapabiliriz düşünelim.
Bireyler ve kurumların yapabileceği çok şey var, farkında olalım. Tek yol ekolojik dönüşüm!