Seferihisar’ın mahalle ve özellikle de Sığacık arka yol denilen mevkii de doğa içine bırakılan moloz, beton kalıntıları ve eşyalar doğayı tehdit ettiğini dile getirdi.
İklim Krizi farkındalığı oluşturmak için önce Acil, Çevre kirliliği ile farkındalık yaratılmalı diyen Yeşil, tepkisini şu ifadelere yer verdi.
Harika doğa manzarasıyla karşı karşıyayız. Sağ tarafımızda yeşillik arazinin içerisinde bulunan moloz yığınları, sol tarafımızdaysa kullanılmayan koltuk bulunmakta. Sığacık- Seferihisar yolundayız, söyleyecek kelime bulamıyoruz. Yazıp söylüyorsunuz ya “İşimiz gücümüz Seferihisar”, “Seferihisar Bizim Her şeyimiz” diye. Eğer memleket sevdalısıysa bir insan, Bürokrasisi, Belediye, Akp’li, CHP’li, Dernek, Sivil Toplum Örgütleri, her kimse gerçekten Seferihisar’ı seviyorsa iklim krizi farkındalıksa öncelikle çevre temizliğinden başlanmalı.
Niçin kimse görevini yapmıyor?
Belediye ekiplerinin çok fazla işi varsa, çalışmayanların yanı sıra çok çalışanları da hesaba katarsak, verin ekibi halka, ellerine bir süpürge, bir farkındalık yaratarak biz kendimiz temizleyelim. Böyle bir görüntü kimin içine siniyor? Bir çevreci olarak, vatandaş olarak insanın hiçbir beklentisi olmayan, Seferihisar’a geldiğinde gezmek istediğinde, bu şekildeki görüntülüleri kim görmek ister? Burası bizim evimiz.
Hayvanları otlatmaya gelen bir çobanla karşılaştık. Ancak burada hayvanlar otlarken birkaçı naylon yiyordu. Biz doğa, çevrecilik, organik tarım, tarladaki arazilerimiz diye uğraşaduralım, bir taraftan da bu şekilde çevre katliamcılarıyla savaş verelim.
Bugün 25 Ocak ancak hava 15 derece, eğer bu iklim krizine bir farkındalık yaratmak istiyorsak, önce çevre temizliğinden başlamamız gerekiyor. Bugün tesadüfen yolda gelirken maalesef ki bir tilki ölüsüyle karşılaştık, üstelik daha bebekti, yavruydu. Ancak ağzından köpükler gelerek ölmüştü. Kim bilir kimyasal mı içti, zehirlendi mi bilemiyoruz. Yani baktığınız zaman biz onların da doğasına zarar veriyoruz. Hayvanseverler, sadece kedi-köpekle değil, doğasıyla, tüm hayvanlarıyla canlıya sahip çıkan insanlar istiyoruz.” Dedi.
Yeşil, “Çok doluyuz! Bir tarafımızda tarlalara binalar yapıldığını görüyoruz.”
Bir tarafımızda evinde kullanmadığı eşyayı, pisliğini getirenleri görüyoruz. Öte yandan otlamaya çalışan kuzuları görüyoruz. Tarla vasfında arazilerin depo olarak belirtilen yerlerin nasıl binalar yapıldığını görüyoruz. Yorum sizin, biz halkın sesiyiz. Unutmayın ki insan doğayı katletmeye devam ederse, insanda yok olur! İfadelerine yer verdi.
İklim Krizi farkındalığı oluşturmak için önce Acil, Çevre kirliliği ile farkındalık yaratılmalı diyen Yeşil, tepkisini şu ifadelere yer verdi.
Harika doğa manzarasıyla karşı karşıyayız. Sağ tarafımızda yeşillik arazinin içerisinde bulunan moloz yığınları, sol tarafımızdaysa kullanılmayan koltuk bulunmakta. Sığacık- Seferihisar yolundayız, söyleyecek kelime bulamıyoruz. Yazıp söylüyorsunuz ya “İşimiz gücümüz Seferihisar”, “Seferihisar Bizim Her şeyimiz” diye. Eğer memleket sevdalısıysa bir insan, Bürokrasisi, Belediye, Akp’li, CHP’li, Dernek, Sivil Toplum Örgütleri, her kimse gerçekten Seferihisar’ı seviyorsa iklim krizi farkındalıksa öncelikle çevre temizliğinden başlanmalı.
Niçin kimse görevini yapmıyor?
Belediye ekiplerinin çok fazla işi varsa, çalışmayanların yanı sıra çok çalışanları da hesaba katarsak, verin ekibi halka, ellerine bir süpürge, bir farkındalık yaratarak biz kendimiz temizleyelim. Böyle bir görüntü kimin içine siniyor? Bir çevreci olarak, vatandaş olarak insanın hiçbir beklentisi olmayan, Seferihisar’a geldiğinde gezmek istediğinde, bu şekildeki görüntülüleri kim görmek ister? Burası bizim evimiz.
Hayvanları otlatmaya gelen bir çobanla karşılaştık. Ancak burada hayvanlar otlarken birkaçı naylon yiyordu. Biz doğa, çevrecilik, organik tarım, tarladaki arazilerimiz diye uğraşaduralım, bir taraftan da bu şekilde çevre katliamcılarıyla savaş verelim.
Bugün 25 Ocak ancak hava 15 derece, eğer bu iklim krizine bir farkındalık yaratmak istiyorsak, önce çevre temizliğinden başlamamız gerekiyor. Bugün tesadüfen yolda gelirken maalesef ki bir tilki ölüsüyle karşılaştık, üstelik daha bebekti, yavruydu. Ancak ağzından köpükler gelerek ölmüştü. Kim bilir kimyasal mı içti, zehirlendi mi bilemiyoruz. Yani baktığınız zaman biz onların da doğasına zarar veriyoruz. Hayvanseverler, sadece kedi-köpekle değil, doğasıyla, tüm hayvanlarıyla canlıya sahip çıkan insanlar istiyoruz.” Dedi.
Yeşil, “Çok doluyuz! Bir tarafımızda tarlalara binalar yapıldığını görüyoruz.”
Bir tarafımızda evinde kullanmadığı eşyayı, pisliğini getirenleri görüyoruz. Öte yandan otlamaya çalışan kuzuları görüyoruz. Tarla vasfında arazilerin depo olarak belirtilen yerlerin nasıl binalar yapıldığını görüyoruz. Yorum sizin, biz halkın sesiyiz. Unutmayın ki insan doğayı katletmeye devam ederse, insanda yok olur! İfadelerine yer verdi.