6284 Sayılı Kanun: Kadınları Koruyan Güçlü Bir Kalkan

Son yıllarda ülkemizde kadına yönelik şiddet vakalarının artışı hepimizin yüreğini sızlatıyor. Bu şiddet, sadece fiziksel saldırılarla sınırlı değil; psikolojik baskılar, ekonomik kısıtlamalar ve tehditler de bu şiddet türlerine dahil. Türkiye genelinde, hatta Seferihisar gibi daha küçük yerleşim yerlerinde bile, bu tür vakalar ne yazık ki her geçen gün artıyor. Bu noktada 6284 sayılı Kanun, kadınları şiddetten korumak için devreye giren çok önemli bir yasa. Ancak hala birçok kişi bu kanunun ne olduğunu, nasıl işlediğini tam olarak bilmiyor ya da yanlış anlıyor. Bu yazıda, 6284 sayılı Kanun’un nasıl hayat kurtardığını ve ne işe yaradığını örneklerle anlatmak istiyorum.

Bu kanunun amacı çok basit: Kadınları ve aile bireylerini şiddetten korumak. Fiziksel şiddet, tehdit, baskı, ekonomik ve psikolojik şiddet dahil olmak üzere, her türlü şiddet durumunda mağdurlara destek sağlamak için devreye giriyor. Örneğin, bir kadının eşi ya da eski eşi tarafından tehdit edildiğini düşünelim. Kadın bu durumda korku içinde yaşamak zorunda kalmamalı. 6284 sayılı Kanun, kadının en yakın karakola ya da savcılığa başvurması halinde hızlı bir şekilde koruma kararı çıkarılmasını sağlıyor. Bu koruma kararıyla birlikte, şiddet uygulayan kişi kadına ve varsa çocuklarına yaklaşamıyor, iletişim kuramıyor. Hatta gerektiğinde fail için evden uzaklaştırma kararı bile alınabiliyor.

Gerçek Hayattan Bir Örnek: 

Ayşe, 10 yıllık evliliği boyunca defalarca eşi tarafından hakarete uğramış ve fiziksel şiddete maruz kalmış bir kadın. Bir gün eşi, Ayşe’yi yine dövmekle tehdit edince, Ayşe artık bu duruma daha fazla katlanamayacağını anlar. Korku içinde yaşamak istemeyen Ayşe, en yakın karakola giderek durumu anlatır. 6284 sayılı Kanun devreye girer ve Ayşe için hemen bir koruma kararı çıkarılır. Eşi, Ayşe’nin evine yaklaşamaz, iletişime geçemez ve onu tehdit edemez hale gelir. Ayşe için bu karar bir kurtuluş olmuştur. Eğer eşi bu kararı ihlal ederse, hapis cezasıyla karşı karşıya kalacaktır.

Bu kanun, sadece fiziksel şiddeti değil, psikolojik ve ekonomik şiddeti de kapsar. Psikolojik şiddet, sürekli olarak bir kadını aşağılamak, hakaret etmek ya da tehdit etmek anlamına gelir. Bir kadının özgüvenini yok eden bu tür davranışlar da şiddet olarak kabul edilir ve kanun bu tür durumlarda da mağduru korumayı hedefler. Ekonomik şiddet ise bir kadının parasına ya da mal varlığına el koymak, onu maddi açıdan çaresiz bırakmak anlamına gelir. Bu da ne yazık ki sıkça karşılaşılan bir durum.

Bir Diğer Örnek:

Zeynep’in eşi, onun çalışmasına izin vermiyor ve tüm aile gelirini kontrol ediyor. Zeynep ne zaman bir şey almak istese, eşi ona izin vermiyor ya da parasını kısıtlıyor. Zeynep’in kendi maaşına bile el koymuş durumda. Zeynep artık bu ekonomik baskıya dayanamadığında, 6284 sayılı Kanun sayesinde mahkemeye başvuruyor ve eşi için ekonomik şiddet uyguladığı gerekçesiyle tedbir kararı çıkarılıyor. Artık Zeynep, kazandığı parayı özgürce kullanabiliyor.

Türkiye ve Seferihisar’da Artan Şiddet Vakaları:

Türkiye genelinde kadına yönelik şiddet ne yazık ki ciddi bir artış gösteriyor. Özellikle son yıllarda medyada sıklıkla karşılaştığımız bu tür vakalar, toplumumuzun kanayan yarası haline geldi. Seferihisar gibi daha küçük yerleşim yerlerinde de bu vakalar görülmekte. Kadınlar, maalesef ki şiddet gördüklerinde çoğu zaman korku içinde susmayı tercih ediyorlar. İşte tam bu noktada, biz gazetecilere de büyük sorumluluk düşüyor. Kadına yönelik şiddet ve istismarın artışını dikkatle takip ediyor, bu tür vakaların üstüne gidiyor ve topluma gerçekleri aktarmak için çalışıyoruz. Kadınların sesini duyurmak, şiddetin son bulması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Neden 6284 Sayılı Kanun Önemli?

Bu kanun, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için en güçlü yasal araçlardan biri. Ancak, yalnızca kağıt üstünde kalmamalı; doğru bir şekilde uygulanmalı. Kadınlar, şiddete maruz kaldıklarında ne yapabileceklerini bilmeli ve cesaretle haklarını arayabilmeliler. Fakat çoğu zaman kadınlar, bu kanundan haberdar olmayabiliyor ya da süreçlerin karmaşık olduğunu düşünerek başvuru yapmaktan korkuyorlar. Oysa en yakın karakola gitmek ya da Alo 183 hattını aramak, bu süreçte atılacak ilk adım olabilir.

6284 sayılı Kanun’a yönelik bazı eleştiriler de var. Kimileri bu kanunun “aileleri böldüğünü” iddia ediyor. Ancak gerçek şu ki, bu kanun kadınları ve çocukları şiddet ortamından koruyarak, daha sağlıklı bir aile yapısı oluşturmayı amaçlıyor. Şiddetle büyüyen çocuklar, gelecekte aynı döngüyü sürdürebilirler. Dolayısıyla, şiddeti önlemek aileleri bölen değil, tam tersine onları kurtaran bir adımdır.

Sonuç Olarak

6284 sayılı Kanun, şiddet mağduru kadınlar için bir yaşam hattıdır. Her kadının bu kanunun varlığını bilmesi, gerektiğinde bu hakları cesurca kullanabilmesi gerekiyor. Ayrıca bu kanunun tam olarak uygulanabilmesi için devletin ve toplumun tüm kesimlerinin el ele vermesi şart. Kolluk kuvvetlerinden yargıya kadar herkesin bu konuda hassasiyetle davranması, şiddetin önlenmesi için atılacak en önemli adımdır.

Unutmayalım ki, kadına yönelik şiddet sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir sorundur. Hep birlikte hareket ederek, şiddetsiz bir toplum inşa edebiliriz. Biz gazeteciler olarak da bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız ve bu konuda sessiz kalmayacağız.